Anoreksiya Nervoza Nedir?
Anoreksiya nevroza, iştah kaybı anlamına gelen bir sözcük olmakla birlikte sinirsel kaynaklı olduğu ileri sürülen Yunanca bir sözcüktür.
Yaşa ve cinsiyete göre değişerek çok ileri düzeyde zayıf olma arzusu, fazla miktarda kilo alımından korkma ve şişmanlığa karşı yoğun gösterilen tepki ile karakterizedir. Kilo kaybetme amaçlı çeşitli girişimler gerçekleşir ve buna eşlik eden amenore gözlenir. Tıkınırcasına yeme ve çıkarma davranışı gözlemlenmemektedir. Sıkı diyet uygulamaları, aç kalma veyahut aşırı yapılan egzersizler ile kilo kayı gerçekleştirmeye çalışılır. Bazı bireylerde küçük ölçülerde yemek yeme davranışı gözlense de düzenli miktarda çıkarma eylemi gerçekleştirilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmekle birlikte yaş bazında bakıldığında ergenlik dönemlerinde başladığı görülmektedir. WHO’nun kabul edilen BKI değerinin altındadır. Saptanan BKI’ ye göre hastalığın derecelendirilmesi yapılır:
BKI ≥17 kg/m2 : Hafif
BKI 16-16.99 kg/m2 : Orta
BKI 15-15.99 kg/m2 : Ağır
BKI <15 kg/m2 : İleri derecede anoreksiya nevroza tanısında kullanılan sınıflandırmadır.
Etiyolojisine baktığımız vakit biyolojik, sosyolojik ve psikolojik faktörler bu durumun yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Psikiyatrik durumlarla ilişkili olduğunu açıklayan çalışmalarda; olguların %65’ine depresyon, %35’ine sosyal fobi ve %25’ine obsesif kompulsif bozukluk eşlik etmektedir. Ayrıca genetik faktörlerin de etkili olması kaçınılmazdır. Genel olarak bakıldığında ailede duygu durum bozukluğu olan bireylere rastlanabilmektedir. Nörokimyasal açıdan değerlendirildiğinde bazı bireylerde idrar ve beyin omurilik sıvısında 3-metoksi-4-hidroksifenilglikol seviyelerinde düşüklük sonucu depresyona bağlı anoreksiya nevroza görülme oranı yüksek bulunmuştur. Norepinefrin döngüsünde ve faaliyetinde azalma olduğu düşünülmektedir. Aşağıdaki tabloda anoreksiyada gözlenen nöroendokrin değişiklikler verilmiştir.
HORMON | ANOREKSİYA NERVOZA |
CRH | Artmış |
Plazma kortizol seviyesi | Hafif artmış |
Diurnal kortizol farkı | Körelmiş |
LH | Azalmış, prepubertal örüntü |
GH | Bozulmuş düzenleme, artmış bazal seviyeler ve farmakolojik uyaranlara sınırlı yanıt |
FSH | Azalmış, prepubertal örüntü |
Somatomedin C | Azalmış |
T4 | Normal veya hafifçe azalmış |
T3 | Hafifçe azalmış |
TSH | Normal |
İnsülin | Gecikmiş salınım |
C-peptit | Azalmış |
Vazopressin | Ozmotik durumdan bağımsız sekresyon |
Serotonin | Kilonun yerine koyması ile artmış işlev |
Norepinefrin | Azalmış turnover |
Dopamin | Farmakolojik uyarana körelmiş yanıt |
Psikolojik Faktörler: Bağımsız davranmaya, sosyal ve cinsel işlevleri gerçekleştirmeye olan kısıtlamaya karşı gösterilen bir tepki gibi görünebilir. Akranların yaptığına benzer faaliyetler gerçekleştirmek yerine yemek yeme ve kilo verme gibi konular üzerinde yoğunlaşırlar. Hür irade ve benlik duygusunun yetersizliği tipik özelliktir. Kendi vücutlarının ebeveynlerinin kontrolünde olduğuna olan inançları da söz konusu olabilir. Bu sebeple ancak olağandışı disiplinli işlerle meşgul olmaları kendilik duygularını geliştirebilir.
Anoreksiya Nervoza Tanı ve Klinik Özellikleri
Birey kendi isteği doğrultusunda kilo kaybeder.
- Sağlıksız denebilecek dereceye kadar gelen kilo verme isteği sürdürülür.
- Zayıf olmaya karşı aşırı bir istek ve şişmanlamaya karşı yoğun bir korku duyma.
- Tıbbi açıdan sorunlar baş gösterir. Hipotermi, bradikardi, ortostaz ve vücut yağ dokularında ciddi azalmalar görünür.
- Bu davranışlar en az 3 ay devam eder.
- Yüksek oranda karbonhidrat ve yağ içeren besinler oransız olarak azaltılır, yemek yeme faaliyetinde önemli ölçüde azalma gözlenir.
- Bazı olgularda besin kısıtlaması kontrol edilemeyince tıkınırcasına yeme davranışı gelişebilir.
- Gece yemeleri çoğunlukla insanların kendilerini görmeyeceği zaman dilimi olan gece vaktinde gizlice olur ve tıkınırcasına yeme davranışını bireyin kendi kendini uyarması sonucu görülen kusma davranışı takip eder.
- Kilo kaybını arttırmak için laksatif ve diüretikleri kötüye kullanım eşlik edebilir.
- Yoğun egzersiz yapımı, bisiklete binme ve yürüme sık yapılan faaliyetlerdir.
- Evin her tarafına yiyecek saklanabilir. Cepte ve çantada fazla miktarda alınan şekerlemelere rastlanabilir.
- Yemek esnasında yiyecekler mendile sarılarak ceplerine atılıp uzaklaştırılabilir.
- Etlerini ufak parçalara bölerek ayrılan parçaları yeniden düzenlemeyle vakit harcama göze çarpabilir.
- Yaptıkları davranışlar bireylere söylendiğinde bu davranışlarını inkâr ederler ve tartışmaya dahi açık hale getirmeyi reddederler.
- Cinsel uyumun iyi olmadığı bilinmektedir. Buna ek olarak erken dönemde psikoseksüel gelişmede gecikme ve cinsel ilgide azalma gelişim gösterebilir.
- EKG değerlendirmesinde T dalgası düzleşmesi, ST çökmesi ve QT aralığının uzaması ileri evrede saptanan bir değerlendirmedir.
- EKG’deki bu değişikliklerin sebebi yaşanan potasyum kaybına bağlı olabilir ki bu durumun da ölümle sonuçlanma riski vardır.
**Yaşanan bazı bozukluklar ve etkilenen sistemler sonucu görülen komplikasyonlar aşağıda verilmiştir:
Anoreksiya Nervoza Hastalığının İlerleyişi
Hastalığın seyri birçok farklı şekilde gelişebilir. Tedavi gerekmeden spontan bir iyileşme söz konusu olabilir. Uygulanan farklı tedaviler sonrası düzelme ya da dalgalı olarak seyreden kilo değişimi görülebilir. Genel olarak prognozu iyi olmamakla birlikte mortalite oranı %5-18 dir. Psikolojik faktörlerle birlikte bireyin tıbbi öyküsü de alındıktan sonra gerekli görülürse hastaneye yatış önerilir. Bu noktada bireyin de hastaneye yatış konusunda olumlu yanıt vermesi ve iş birliği içerisinde olması önemli husustur. Yatış gerektirmeyecek durumlarda da hem bireysel hem de aileyi de kapsayacak geniş çerçeveli bir terapi uygulaması düşünülmelidir. Davranışçı, kişilerarası ve bilişsel yaklaşım yöntemleri uygulanabilir ancak buna ek olarak medikal tedavi de olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.