Günümüzde yaşlılık Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına göre orta yaş olarak 45-59, yaşlılık olarak 60-74, ileri yaş olarak 75-89 arası olarak belirlenmiştir. Doğduğumuz andan itibaren hesaplanan yaş aslında kişinin içinde bulunduğu ruhsal duruma göre hissettiği yaş birbirinden farklı durumları ortaya çıkarmaktadır. Yaşlılık denince akla gelen ciltte görülen kırışma, kamburluk, görme zayıflığı, hafıza zayıflığı ve çeşitli hastalıkların ortaya çıkması gelmektedir. Ancak tüm belirtilerin ortaya erken ya da geç çıkması, fiziksel olarak ya da psikolojik olarak ortaya çıkması yaşam boyu beslenme şeklimizle bağlantılı olarak ortaya çıkmasıdır. Yaşlılıkta beslenme önemli bir durumken yaşlılıkta besin eksiklikleri çok fazla ortaya çıkmaktadır. Besin eksikliklerinin ortaya çıkardığı belli rahatsızlıklar ise kaçınılmaz problemlerdir. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda besin eksikliklerinin meydana getirdiği problemler arasında vücuttaki emilimin azalması, diş problemleri, yoksulluk, fiziksel güçsüzlük, içe kapanma, iştahsızlık olarak görülmektedir.
Birçok yaşlıda vitamin ve mineral eksiklikleri görülmektedir. Bu vitamin ve mineraller arasında A, B vitaminlerinin birçoğu, folik asit, demir, çinko gibi eksikliklerin meydana gelmesi vücuttaki bağışıklık sistemini zayıflatmakta ve hastalanma riskini arttırmaktadır. Bu yüzden beslenme sadece yaşlılıkta dikkat edilmesi gereken bir durum değildir. Orta yaşta da dikkat edilmesi gereken beslenme kalitesi yüksek olmalıdır.
Bu yüzden yaşamın her döneminde düzenli ve dengeli beslenmek vücudun yaşlanmasını yavaşlatırken yaşlılık döneminin de daha sağlıklı ve dinç geçmesine yardımcı olmaktadır. Gerekli vitamin ve mineral içeren yiyeceklerin yaşamın her döneminde düzenli olarak alınmasına dikkat edilmelidir.
