Obezite Nedir? Nedenleri ve Etkileri
Günümüzde şişman bireyleri tanımlamak için kullandığımız bir tabir olsa da aslında Latince “obesus” sözcüğünden türetilerek “iyi beslenmiş” anlamına gelmektedir. Günümüzde dünyanın birçok yerinde sağlığı tehdit eden ve artmaya başlayan önemli hastalık haline gelmiştir. Dünya sağlık örgütü tarafından yağ miktarının adipoz dokuda sağlığı bozacak düzeyde birikimi olarak tanımlanırken tüm yaş grubunu ilgilendiren, görülme sıklığı git gide artan ve önemli sonuçlara yol açabilen bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgular. Obezite ciddi bir sağlık problemi olmakla birlikte fiziksel morbidite üzerine etkilidir ve beklenen yaşam süresini kısaltmaktadır.
İdeal ağırlığın %20 sini aşan yağ dokusu birikimi, yağ hücrelerinin boyutunun artması, yağ hücrelerinin sayısının artması ile karakterize bir ya da birçok farklı sebebin yol açtığı bir durumdur. Beden kitle indeksinin 25’den fazla olması şişmanlık olarak tanımlanır. Yaş, cinsiyet ve boya göre %10 u aşan ağırlık, kilolu olma kavramını ortaya çıkartır. Vücudun su içeriği obezite durumunda artış göstermemektedir. Beslenmede yaşanan değişim üzerinde şehirleşme, ekonomik değişim ve gelişimler ve küreselleşme faktörleri rol oynar. Bu durum ise gelişmiş ya da gelişmemiş ülke fark etmeksizin bütün bölgelerde sağlık ve beslenme sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu değişim ve geçiş ise posa içeriği düşük, şeker ya da tatlandırılmış gıdalar tüketme ve fiziksel aktiviteden yoksun sedanter yaşam ile ilgilidir. Bunun yanında kronik hastalıklarla kıyaslandığında obezite tedavisi mümkün olan bir durumdur. Birçok kronik hastalığın temelinde obezite etken olabilmektedir. Örneğin kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde birinci basamak obezite faktörünü ortadan kaldırmaktır. Obezitenin engellenmesi ile ilgili sağlıklı beslenme seçimleri oluşturmak, bireysel ve aile danışmanlığından tutun da iş yerleri ve devlet politikalarına kadar her alanda bilgilendirici eğitimler yapılmalı ve harekete geçilmelidir.
İçindekiler
Obezitenin Sağlık Üzerine Etkileri
Obezitenin Nedenleri Nelerdir?
Tüm obez bireylerde görülen durum adipoz(yağ) dokunun fazla miktarda olmasıdır. Ancak obezite hastalıklar için tehdit edici tek unsur değildir. Birçok genetik ve çevresel faktör bulunmaktadır. Ortak kanıya varılan güncel yaklaşım ise çevre ve genetik yatkınlığın birlikte etki göstermesidir. Obezitenin çok yemekle ilişkili olduğunu savunanların aksine çevresel ve genetik faktörlerin bunda daha etkili olduğunu savunan görüş daha yaygındır.
İntrauterin Faktörler
Yapılan bilimsel çalışmalar düşük doğum ağırlıklı bebekler ile özellikle gestasyonel yaşına göre erken doğan bebeklerde, yetişkinlikte obezite olma oranının daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Gebelik süresine oranla ağırlığı az ve boyu kısa bebekler için neden açık değilken plasentada görülebilen anormalliklerin rol oynayabileceği düşünülmektedir. Düşük doğum ağırlığı yetersiz beslenme ve annede sigara kullanımı sonucu gelişebilir. Özellikle doğum süresince annede gestasyonel diyabet gelişmişse yüksek doğum ağırlıklı bebekler için obezite riski artış göstermektedir.
Erken Gelişimde Çevresel Faktörler
İnsan ve hayvanların doğumundan kısa bir süre sonra aşırı oranda beslenmesi sonucu ilerleyen yaşlarda hem obezite hem de diyabet ortaya çıkabilmektedir. Konuyla ilgili çalışmalar yetersiz olmakla beraber doğum sonrası yetersiz beslenme sonucu ilerleyen dönemlerde obezite riskinin yüksek olduğu da savunulan bir görüştür.
Ailesel ve Etnik Faktörler
Çevresel faktörler, etnik besin seçimi, yeme alışkanlıkları, yüksek yağ içeriğinden zengin besinlerle beslenme obezite etiyolojisinde önemlidir. Toplamda alınan enerji miktarını etkileyen faktörler beslenme sıklığı ve zamanlaması, baharat, katı ve sıvı yağ kullanımı tercih edilen besin kaynağını da içerir.
Beslenme Alışkanlıkları
Yemek yeme alışkanlıkları özellikle öğün atlama obezite oluşumunda etkilidir. Geçiştirilen öğünler sonucu daha fazla kilo verileceği düşüncesi yanlıştır. Öğün atladığınız vakit bir sonraki öğünde daha fazla yemek yemeniz olası bir durumdur. Alınan fazla kalori yağa dönüştürülecektir. Unutulmamalıdır ki önemli olan öğün sayısını azaltmak değil ihtiyacınıza uygun miktarda enerji almanızdır. Eski zamanlara kıyasla bugün her türlü besine erişim fazla miktarda restoranların açılmasıyla ulaşılması kolay hale gelmiştir. Özellikle fast food yerleri pahalı olmayan fiyatlara yüksek yağ ve enerji içeren besinleri tüketiciye sunmaktadır. 1980’lerden beri de bir porsiyonun büyüklüğü artmıştır. Yüksek yağ içeren diyetler yüksek karbonhidrat içeren diyetlere göre daha fazla enerji üretir. Yağ, karbonhidrat ve proteinin kg başına ürettiği miktarın iki katından daha fazladır. Aynı hacimde oluşturulan yüksek yağlı diyet düşük yağlı diyetlere oranla daha fazla kalori sağlar. Yüksek yağlı diyetler daha lezzetlidir. Yağ arzu edilen ve tercih edilen bir besin ögesidir. Diyet posası yüksek yağ içeren besinlerde daha düşüktür. Besinler daha yumuşaktır, çiğnemek ve yutmak daha kolaydır. Yapılan bir araştırmaya göre ise yüksek yağlı besin tüketiminde yüksek karbonhidrat içerikli beslenmeye göre daha az tokluk hissi oluşturulduğu bildirilmiştir.
Yüksek Yağlı Diyetlerle İlgili Obezite Mekanizmaları
Fiziksel Aktiviteler
Vücut ağırlığının korunmasında yapılan fiziksel aktivite önemlidir. Çünkü obez bireyler zayıf bireylerden daha az aktiflerdir, çabuk yorulabilirler. Fiziksel aktivite ile obezite derecesi birbiriyle ters orantılıdır.
İlaçlar
Birtakım ilaç kullanımı besin alımı veya vücut ağırlığını arttırabilmektedir. İnsülin ve oral antidiyabetik ilaçlar kullanımı yağ dokusu artışına neden olur. Bazı antidepresanlar da kilo artışına neden olabilir.
Stres
Depresyon ile vakaların %10 ile %20’sinde ağırlık kazanımı arasında ilişki olduğu yapılan araştırmalar sonucu çıkartılmıştır. Kuzey enlemlerde özellikle kış aylarında görülen değişikliklerin mevsimsel duygu durum bozukluğuyla alakalı olduğu savunulmaktadır. Operasyon geçirenlerde ya da hayatlarının en az bir döneminde duygusal strese maruz kalanlarda obezite gelişme riskinin fazla olduğu söylenmiştir.
Merkezi Sinir Sistemi Hasarı
Az sayıda bireyde görülmekle birlikte sinir sisteminde gelişebilen tahribat örneğin kafa travmaları obeziteye sebep olabilir. Hipofiz veya hipotalamik tümörler yaygın türlerdir ve kafa travmaları sonrası gelişebildiği düşünülmektedir.
Cerrahi İşlemler
yapılan cerrahi müdahaleler belli kritik noktalar için travmatik etki oluşturabilir bu durum sonucu obezite gelişme riski yüksektir. Vakalarda operasyon süresince sinir sistemine zarar verilmediği veya biyokimyayı değiştirebilecek başka etkenlerin olup olmadığı belirsiz bir konudur. Gerçekleşen en ufak cerrahi müdahale bile insan bedeni için ileriye yönelik obezite için risk faktörü oluşturabilir.
Yetişkin Kadınlarda Yağın Vücutta Dağılımı
Yetişkin Erkeklerde Yağın Vücutta Dağılımı
Kaynakça;
Haydar Özpınar, Beslenme ve Diyet Temel İlkeleri, 2.baskı (İstanbul: Tıp Kitabevi, 2011), 180.
Emel Tüfekçi Alphan, Hastalıklarda Beslenme Tedavisi, 1.baskı (İstanbul: Hatipoğlu Yayınları, 2013), 137-149.
Joan Gandy, Dietetic Practice, UK., 2015.