Meme Kanseri Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
Kanser son yıllarda çok sık görülen hastalıklardandır. Öne çıkan kanser türleri cinsiyete göre farklılık gösterebilmektedir. Örneğin meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Erkeklerde ise meme kanseri kadınlara oranla daha az görülmektedir. Fakat meme kanserinin ilerleme seyri kadınlarda erkeklere göre daha hızlıdır. Kanserin bu kadar öne çıktığı bu zamanda teşhis ve tedavi anlamında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu ilerlemeler kanserin erken tanılanmasına ve tedavinin daha etkili sürdürülmesine olanak sağlamıştır. Böylelikle erken teşhis ve tedavi kişilerin hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini arttırmaktadır. Meme kanseri önceden 10-12 kadında bir görülürken günümüzde her 8 kadında bir meme kanseri görülmektedir.
İçindekiler
Meme Kanseri Nedir?
Kanser kontrolsüz hücre çoğalması olarak bilinir. Meme dokusunda süt kanalının oluşmasını sağlayan süt yapıcı hücreler vardır. Süt yapıcı hücrelerinde kontrolsüz bir şekilde çoğalması meme kanseri olarak adlandırılır. Meme kanseri duktal karsinom ise süt kanallarında oluşum gösterirler. Eğer lobüler karsinom ise süt bezlerinde oluşum gösterirler. Meme kanserinde kontrolsüz çoğalan hücreler yavaş yavaş büyür. Fakat büyüyüp çoğaldıktan sonra yayılım yapabilirler. Bu kanser hücreleri kan veya lenf yoluyla başka organlara yayılım sağlarlar. Bu sebeple yayılım sağlamadan kanser hücrelerini teşhis etmek çok önemlidir. Çünkü yayılım sağlamadan kanser hücrelerinin teşhisini sağlamak ve tedavisini başlatmak tedavinin başarı oranını artırır. Yani her meme kanserini anlatacak her cümle erken teşhisinin önemine vurgu yapmaktadır.
Meme Kanseri Nedenleri Nelerdir?
- Ailede meme kanseri öyküsünün varlığı
- Cinsiyet (kadın olma meme kanserine yakalanma olasılığını arttırmaktadır)
- Beyaz tenli olma (Beyaz tenli kadınların meme kanserine yakalanma olasılığı esmer kadınlara göre daha fazladır)
- Birinci derece yakın akrabada 50 yaş altında olmasına rağmen meme kanseri görülmesi
- Aşırı alkol kullanımı
- Fazla kilolu olma
- Beslenme bozukluğu
- Sigara tüketimi
- Hareketsiz yaşam
- Kalıtım
- Yaşanılan doğum öyküsü
- Doğum kontrol hapları
- Sosyo-ekonomik durum
- Yaş (50-70 yaşları arasında daha sık görülmektedir.)
- BRCA1 ve BRCA2 genlerinde bozukluk
- Regli sürecinin düzeni
- 11 yaşından önce adet görme (erken regl)
- Geç menopoza girme
- Menopoz döneminde fazla hormon ilacı kullanmak
- Meme dokusundaki yoğunluk (memede yağ oranıazlığı kanser riskini arttırır)
- Fazla radyasyona maruz kalma
- İlk gebeliğini 30 yaş sonrasında yaşamak
- Emzirmemiş olma
Meme Kanserinde Riski Azaltmak Adına Neler Yapılabilir?
- Hareketsiz yaşamı ortadan kaldırmak ve fazla kiloyu engellemek adına kişiye özgü egzersiz programları oluşturulmalıdır.
- Gebelik sonrası uzun süreli emzirme dönemi meme kanseri oluşum riskini azaltmaktadır.
- Emzirmenin uzun sürmesi adına çok fazla hamilelik yaşamak da meme kanseri riskini azaltan faktörler arasına girmektedir. Üstelik hamilelik adet sürecini de durdurduğu için meme kanseri riskini azaltmaktadır.
- Doğum kontrol haplarının kullanımı kısıtlanmalıdır.
- Genç yaşta hamile kalmak da meme kanseri riskini azaltmaktadır.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanserinin belirtilerini öğrenmek erken teşhis ve tedavinin erkenden başlayabilmesi için önemlidir. Tabi ki kişinin belirtileri anlayabilmesi için kendi meme yapısını bilmesi gerekmektedir. Meme kanserinin belirtilerini sıralayacak olursak;
- Memede veya koltuk altında elle hissedilen kitle varlığı
- Memede hissedilen kitlenin zamanla büyümesi
- Meme ucunun içeriye doğru çekilmesi
- Meme ucunda renk değişikliği
- Meme ucunda büyüme
- Meme ucunda kabuklaşma
- Meme ucunda çatlamalar
- Meme ucunun yön değiştirmesi
- Meme ucunda akıntı (akıntı kanlıda olabilir)
- Memede ödem
- Memede yer yer kızarıklıkların görülmesi
- Memede oluşan yaralar
- Memede damar genişlemesi
- Memede portakal görüntüsü
- Kanser hücreleri yayılım yapmışsa yayıldığı bölgelerde belirtilerin görülmesi
- İki memenin birbirinden farklı boyutta olması
Meme Kanseri Türleri Nelerdir?
Meme kanseri hücresinden biyopsi alınarak kanserin türü belirlenebilir. Meme kanseri temel olarak duktal karsinom ve lobüler karsinom olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Bu iki temel başlık da kendi arasında yayılım gösterip göstermemesine göre iki alt başlık da incelenmektedir.
1.Duktal Karsinom
Kanser hücreleri meme kanallarında oluşmaktadır
1.a. Duktal Karsinoma İn Situ (non-invaziv)
Meme kanserinin meme kanallarında oluşan ama yayılım göstermeyen kanser hücresi türüdür. Elle muayene sırasında fark edilemez. Mamografide görüntü düzensizdir.Meme başında akıntı görülebilir.
2.Lobüler Karsinom
Kanser hücreleri memedeki süt bezlerinde oluşmaktadır
2.a. Lobüler Karsinoma İn Situ (non-invaziv)
Meme kanserinin meme süt bezlerinde oluşan ama yayılım göstermeyen kanser hücresi türüdür. Bu türde her ikide memede kanser hücresi oluşma riski yüksektir. Bu türde hasta sık kontrol edilmeli ve kişinin korucu ilaçlar kullanması gerekir.Belki kişinin her iki memesi de alınabilir ya da meme içi dokusu boşaltılabilmektedir.
3.İnvaviz Karsinoma
Bu türdeki kanser hücreleri yayılım göstermektedir. Meme kanserlerin büyük çoğunluğu bu tür içinde yer almaktadır. Bu tür içinde de duktalkarsinomlar en sık karşılaşılan türdür.
4.İnflamatuvar Meme Kanseri
Meme kanseri türleri arasındaki en kötü seyirli kanser tipidir. Bu kanser türü memeyi tamamen sarar. İltihaplı bir türdür. Bu türde belirtiler çok fazla değildir. Kızarıklık veya sertlik olarak belirti verebilir. Herhangi biri ltihabi durumda antibiyotik kullanımına rağmen sonuç alınamıyorsa alt sebep olarak kanser araştırılmalıdır ve buna göre tedavi teşhis sağlanana kadar şekillendirilmelidir.
Meme Kanserinde İstatistikler
- Meme kanserinin görülme sıklığını ülkelere göre incelediğimizde Belçika ilk sırada yer almaktadır. Danimarka ikinci sıradayken Fransa görülme sıklığı bakımından üçüncü sırada yer alır. Türkiye ise meme kanserinin ülkeler arası görülme sıklığı sıralamasında ilk 20 de bile değildir.
- Tüm kanserler arasında bir oran oluşturulacak olursa meme kanseri bu pastanın yaklaşık %12 lik kısmını oluşturmaktadır.
- Kadınlarda görülen kanserler arasında bir oran oluşturulacak olursa meme kanseri bu kategoride de yaklaşık %25 lık bir oran oluşturmaktadır.
- 2012 yılında dünya çapında yaklaşık 2 milyon yeni meme kanseri vakası belirlenmiştir.
Memede Kitle Ne Anlama Gelmektedir?
Memede ele gelen oluşum kitledir. En sık görülen kitleler fibrokistler ve fibroadenomdur. Fibrokistler ve fibroadenomlar iyi huyludur ve kanser hücresine dönüşmezler. Kadınların kendi kendine yaptıkları meme muayenesinde hissettikleri kitlelerin iyi huylu ya da kötü huylu olduğunu anlamaları mümkün değildir. Kitlelerin iyi huylu olup olamadığı ultrason ile anlaşılabilmektedir. Bu sebeple elle hissedilen bir kitle olduğunda erken teşhis için hemen hekime başvurulmalıdır. Eğer hekim tarafından gerekli görülürse mamografide çekilebilir.
Memede Ağrı Ne Anlama Gelmektedir?
Memede ağrı her zaman kötü bir durumun habercisi olmayabilir. Bazen adet döneminde veya adet dönemi öncesinde de memelerde hassasiyet ya da ağrı hissedilebilir. Gebelik sürecinde de veya emzirme döneminde de kadınlar göğüslerinde ağrı hissedebilirler. Tüm bu hormonal sebeplerin yanı sıra iyi huylu kistlerde ağrıya sebebiyet verebilir. Kanser hücresinin varlığında da kitlenin büyümesi ile göğüslerde ağrı oluşabilir.Sonuç olarak; ağrı meme kanserinin belirtisidir. Fakat her ağrı meme kanseri belirtisi değildir.
Meme Kanserinin Evreleri
İlk cümlelerde belirttiğimiz gibi meme kanserinin ilerleyişi yavaştır. Meme kanseri hücresinin 1 cm boyutuna ulaşması yaklaşık 5-6 seneyi alır. Fakat büyümesinin ardından lenf ve kan yolu ile karaciğer ya da kemik gibi uzak organlara da yayılım sağlayabilirler. Evreleme de tümörün yayılımınıve boyutunu belirleyebilmek adına yapılır. Evrelemede üç önemli nokta vardır.Bunlar tümörün çapı, hastalıklı kabul edilen lenf bezlerinin sayısı ve yayılım yapma (metastaz) durumudur. Bu evreleme sistemine kısaca TNM sistemi denilmektedir. TNM sistemine göre meme kanseri 4 evrede gruplandırılabilir. İlk iki evre erken evre olarak kabul edilirken evre 3 ün bir dönemi ve evre 4 ileri evre grubudur. Meme kanseri aşağıdaki gibi tablo haline getirilebilir.
Meme Kanserinde Teşhis Nasıl Konulur?
Meme kanserinde erken teşhis ilk olarak kadının kendi memesini tanıması ile başlar. Belki de bu teşhisin en önemli noktasıdır. Çünkü kanserin erken teşhis edilmesi tedaviyi kolaylaştırır ve başarı oranını arttırır. Kadının kendi memesini tanıyıp elle yaptığı her kontrol kendi kendine meme muayenesi olarak adlandırılır. Kendi kendine meme muayenesi adet döngüsünün bitiminden 3-5 sonra yapılmalıdır. Bunun dışında kadın her ay kontrollerini düzenli yaptırmalıdır. Özellikle 40 yaş üstü her kadının yılda 1 kez mamografi çektirmesi önemlidir. Sonuç olarak teşhis aşağıdaki gibi sıralayabilir.
- Kadının kendi memesini tanıması
- Kendi kendine meme muayenesi
- Aylık ve yıllık doktor muayenesi
- Mamografi
Kendi Kendine Meme Muayenesi Ne Şekilde Yapılır?
Kadınlar bu muayeneyi ayna karşısında yapabilirler. Hatta bu muayenenin ayna karşısında yapılması daha güzeldir. Çünkü kadın muayenesini yaparken bir taraftan fiziksel görünümünü de inceleyebilirler. Bir memenin diğerine göre büyük ya da küçük olması, portakal görünümü, meme başında çatlak,meme başında akıntı gibi belirtiler gözle görülebilecek belirtilerdir. Görüntü dışında elle yapılacak muayene adet döngüsünün bitiminden 3-5 gün sonra yapılmalıdır. Sonuç olarak; kendi kendine meme muayenesini sıralamak gerekirse;
- Kollarınızı yukarı kaldırın ve fiziksel olarak memenizi inceleyin.
- Kollarınızı belinize koyup meme kaslarınızı kastığınızda memenizde çekilme olup olmadığını gözlemleyin.
- Özellikle duş yaparken eğer sağ memenizi muayene edecekseniz sağ elinizi başınızın üstüne koyun ve sol elinizle memenizi dairesel olarak biraz sert bir şekilde muayene edin. Dairesel muayene bittikten sonra aynı pozisyonda yukarıdan aşağıya doğru muayene yapın.
- Sağ meme muayenesi bittikten sonra aynı pozisyonu sol meme için vererek aynı işlemleri sol meme içinde gerçekleştirin.
- Sırt üstü yatarken de muayene yapılır. Bu pozisyonda sağ memenizi muayene edeceksiniz sağ memenizin altına yastık yerleştirin ve duşta yaptığınız muayeneyi bu pozisyonda da gerçekleştirin.
- Sırt üstü pozisyonda sağ meme muayenesi bittikten sonra aynı pozisyonda aynı işlemleri sol memeniz içinde gerçekleştirin.
- Son olarak meme uçlarınızı sıkın ve akıntı olup olmadığını tekrar kontrol edin.
Mamografinin Önemi
Mamografi 40 yaş üstü kadınların yılda en az 1 kez tekrarlaması gereken bir kontrol yöntemidir. Mamografide elle muayenede hissedilemeyecek kadar küçük oluşumlar bile tespit edilebilir. Bu sebeple mamografinin erken teşhis de yeri önemlidir. Mamografi sonuçları saklanmalı vebir sonraki mamografi sonucu değerlendirilirken bir önceki sonuçta göz önünde tutulmalıdır.
Meme Kanserinde Tedavi Süreci Nasıl Olmalıdır?
Son zamanlarda erken teşhis ve tedavide önemli yöntemler geliştirilmiştir. Erken teşhiste kat edilen yollar tedavideki başarının gün geçtikçe artmasına olanak sağlamıştır. Meme kanserindeki en önemli tedavi yöntemi korumaya yönelik uygulanan tedavi yöntemleridir. Erken teşhisle tespit edilen tümörün meme kaybına sebebiyet vermeden tedavi edilmesi gelişmiş yöntemler sayesinde mümkündür. İleri dönemlerde teşhis edilen tümörün ise tedavisi meme kaybına kadar gidebilmektedir. Meme kaybının olduğu tedavilerde ise plastik cerrahi yöntemlerle yeniden meme yapılması da günümüzde mevcuttur.
Meme kanserinin tedavisini kanserin evresi belirlemektedir.Örneğin evre 0 da ameliyat uygulanmış ise sonrasında kemoterapiye ihtiyaç yoktur. Radyoterapi ise tedaviye ek bir yöntem olarak tercih edilebilir. Evre 1 ve evre 2 de ise ameliyatın ardından kemoterapi tedavisi kitlenin büyüklüğüne göre planlana bilen bir tedavi yöntemidir. Evre 3 de ilk önce kemoterapi tedavisi uygulanmaktadır. Kemoterapi tedavisi bittikten sonra ameliyata karar verilir. Evre 4 de kanser hücreleri birden fazla bölgeye yayılım gösterebileceğinden tercih edilecek yöntem cerrahi bir yöntem olacaktır. Fakat kanser hücrelerinin yayılımı çok fazla ise ameliyat tercih edilen bir yöntem değildir. Böyle durumlarda hastaya sadece kemoterapi bunun yanında radyoterapi uygulanmaktadır.
Meme Kanserinde Kullanılan Tedavi Yöntemleri
1.Cerrahi Yöntemler
Meme kanseri tedavisinde yer alan cerrahi yöntemlerdeki amaç kanser hücresinin tamamen çıkarılmasıdır. Eğer kanser hücresi yayılım göstermişise yayılım gösterdiği alanlarda da işlem uygulanmasıdır.
1.1.Mastektomi
Meme kanseri tedavisinde cerrahi bir yöntem olan mastektomi kitlenin memeyi alarak çıkarıldığı bir tedavi yöntemidir.
1.1.a.Basit mastektomi
Bir diğer adı ile total mastektomidir. Basit mastektomide meme uçları da dâhil olmak üzere tüm meme çıkarılır. Memenin alınması esnasında meme altı kas dokuya ve koltuk altı lenf bezlerine dokunulmaz. Fazla tercih edilen bir yöntem değildir.
1.1.b.Cilt koruyucu mastektomi
Cilt koruyucu mastektomi yöntemi cerrahi işlem sırasında meme tekrar düzenlenebilir. Bu yöntemde meme ucu ve meme ucu çevresine dokunulmaz.
1.1.c.Radikal mastektomi
Radikal mastektomi diğer mastektomi türlerine göre daha kapsamlıdır. Bu işlemde meme alınırken koltuk altı bezleri ve meme altı kas dokuyla birlikte alınır. Bu yöntem geçmişte sık kullanılmış yöntemlerden biridir.
1.2.Meme Koruyucu Cerrahi
Erken teşhisin önemi bu yöntemde de kendini göstermektedir.Çünkü kanser hücresi ne kadar erken teşhis edilirse memede etkilenen kısım o kadar az olur ve sadece etkilenmiş bölge ile birlikte meme alınır. Tabi ki bunda kanser hücresinin büyüklüğü, yeri ve bunlarla birlikte daha bir çok sebepte vardır.
1.2.a.Lumpektomi
Bu işlemde meme içindeki kitle ve kitle etrafındaki dokular çıkarılmaktadır. Lumpektomi sonrası kişiye radyoterapi uygulanmalıdır. Eğer hastaya adjuvan kemoterapi işlemi de yapılacaksa kemoterapi işlemi sonlanana kadar radyoterapi işlemi ertelenmektedir.
1.2.b.Kadranektomi
Kadranektomi işleminde memenin dörtte birlik kısmı alınmaktadır. Bu işlem sonrası kişiye genelde radyoterapi işlemi de uygulanır.Bu işlemde de lumpektomi gibi kemoterapi düşünülüyorsa radyoterapi kemoterapi işlemi tamamlanana kadar ertelenmelidir.
1.3.Lenf Bezi Cerrahisi
Meme kanserinde kanser hücreleri lenf bezlerine de yayılım gösterebilirler. Kanser hücresinin ne kadar lenf benzine yayılım sağladığını görmek içinse birden fazla lenf bezinden biyopsi alınmalı ve incelenmelidir.İncelemeler ile birlikte kanserin evresi belirlenir. Kanserin evresine göre de tedavi şekillendirilir. Eğer lenf bezlerinde kanser hücresi saptanmışsa kanser hücresinin kan yolu ile başka vücut bölgelerine yayılım sağlaması yüksek olasıdır. Yani lenf bezlerinde kanser hücresinin görülmesi uygulanacak cerrahi yöntemi için büyük belirleyici olacaktır.
2.Radyoterapi
Meme kanserinde tedavi amaçlı ameliyat işlemi gerçekleştirildikten sonra radyoterapi işlemi başlar. Radyoterapide koltuk altı bölgesine ve memeye ışınlar verilirken amaç ameliyattan sonra kalmış olabilecek kanser hücrelerinin yok olmasını sağlamaktadır. Radyoterapide ameliyat sonrası sağlam kalan bölgelerin korunması hedef alınmıştır. Kısacası radyoterapi işlemi kanseri yenileme riski fazla olan hastalarda memeyi koruma amaçlı uygulanan tedavi yöntemidir.
3.Kemoterapi
Kemoterapi işlemi yüksek olasılıkla hastaya cerrahi bir işlem uygulandıktan sonra yapılan bir işlemdir. Cerrahi işlemden sonra kanser hücresi hiç kalmasa bile kemoterapi işlemi koruyucu önelem olarak uygulanmaktadır.
4.Hormonoterapi
Bazı kanser hücreleri kadın hormonlarına karşı duyarlıdır. Hormonoterapi tedavisinde ise amaç meme kanseri olan hastada hormon miktarında artış sağlamaktır. Örneğin; bazı kanser hücreleri östrojen hormonuna karşı duyarlıdır ve diğer kanser hücrelerine göre hızlı büyüyüp hızlı ürerler. Hormonoterapi tedavisinde östrojen hormonunun etkisini azaltılarak kanser hücresinin büyüyüp üremesi engellenir.
5.Akıllı tedaviler
Meme kanseri gerek tedavi yöntemiyle gerekse izlenecek yollarla tamamen bireye göre şekillenecek bir hastalık türüdür. Eskiden sadece klasik kemoterapi ilaçları verilir ve hormon tedavilerinden başka bir yöntem bulunmazdı. Fakat günümüzde geliştirilmiş kemoterapi ilaçları bulunmaktadır.Bunların dışında oral yolla alınacak haplar veya damardan uygulanan ilaçlar geliştirilmiş ve direk kanser hücresine yönelik tedaviler ortaya çıkmıştır.
Meme Kanseri Tedavisinde Beslenme Süreci
Meme kanserinin risk faktörlerinde beslenme bozukluğunu saydığımız gibi düzenli beslenmenin de tedaviyi olumlu yönde şekillendirdiğinin altını çizmek gerekir. Her hastalığın tedavisinde önemli yeri olan düzenli beslenme meme kanseri tedavisinde de öne çıkan bir kavramdır. Meme kanserin de düzenli beslenme meme kanserine tekrar yakalanmamak, iyileşme sürecini hızlandırmak, savunma sistemini güçlendirmek için gereklidir. Meme kanseri tanısını alan çoğu hastanın da genel düşüncesi hekiminin kendisine özel beslenme programı düzenlemesidir. Hatta düzenli beslenme o kadar önemli bir nokta ki çoğu hasta hekiminden beslenme programı alamazsa hayal kırıklığına uğrar.
Günümüzde sosyal medyanın fazla kullanımı veya topluma kolay seslenilebilmenin getirdiği olumsuz etkiler beslenme sürecini de etkilemiştir.Bilgi sahibi olan ya da olmayan herkes kolaylıkla doğruluğu bile kanıtlanmamış birçok ürünü halka sunabiliyor. Kanser hastalarında da umut her şeyden önde gelen bir kavram olduğundan bir umut insanlar bunlara kolaylıkla inanabiliyor.Hekiminizin önermediği veya doğruluğu kanıtlanmamış hiçbir öneriyi dikkate almayın. Hekimiz önermemiş olsa bile hekiminizden kendinize özgü beslenme programını oluşturmasını isteyin.
Kanser hastalarında iştahta azalma, kilo kaybı veya yeterli beslenememe gibi problemler öne çıkmaktadır. Sizin için oluşturulacak beslenme programları ile iştah durumunuzu sabit tutabilir yeterli beslenmenizi sağlayabilirsiniz. Program sizin için özel hazırlanacağından meyve, sebze veya et oranınız kolaylıkla ayarlanabilir. Kanser hastalarının beslenme programlarında sebze, meyve ve beyaz et oranı ağırlıklı olmalı kırmızı et oranı az tutulmalıdır. Bu program genel durumu iyi seyreden bir kanser hastası için yeterli olacaktır. Beslenmeye yönelik yapılacak diğer ek ürünler ise iştah artırıcı ve kişinin kilo kaybetmemesine yönelik olacaktır.
Kanserin ileri dönemlerinde bazen de tedavi yöntemlerine bağlı oluşan kilo kayıpları, uzun süreli devam eden ishal durumları, vitamin eksikleri, ağızda oluşan yaralar, ağızdan hiç besin alamama gibi durumlarda özel beslenme uzmanlarınca kişiye ağızdan veya damar yolu ile özel besin takviyeleri yapılmalıdır.
Erken evrede teşhis edilen meme kanseri hastaları tedavi süresince aşırı yemek ve aşırı tuzlu yiyecekler tüketmekten kaçınmalıdır.Kortizon kanser tedavisinde alerjik durumları azaltmak adına kullanılır. Kanser hastaları kullanılan bu kortizonun iştah arttırdığını, kişide ödeme neden olacağını unutmamalıdır. Kanser hastaları zaman zaman halsiz ve güçsüz düşebilir. Böyle durumlarda kişiye bal veya pekmez gibi ürünler verilmemelidir.Çünkü bu gibi ürünler kişilerde o anlık iyi gözükse bile ileride iyi sonuçlar doğurmayan kilo alımlarına sebebiyet verebilmektedir.
Meme kanseri de dâhil olmak üzere diğer tüm kanser hastaları tedavi esnasında bulantı veya kusma gibi şikâyetler yaşayabilir. Bu gibi durumlarda zencefili hap tarzında kullanmanın kanıtlanmış bir bilgi olduğu bilinmektedir. Zencefil haricinde diğer hiçbir bitkisel ürün onkoloji bilimince doğru kabul edilmemiştir. Bu sebeple doğruluğu kanıtlanmamış her ürün zarar verebilir diye düşünülmeli ve hastalar üzerinde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce sıkça kullanılan vitaminler,yaşlanmayı önleyen, kanser tedavilerinde yan etkileri azaltacak ürünlerin yapılan çalışmalarla birlikte gereksiz hatta yarar sağlamaktan çok zarar verdiği anlaşılmıştır. Hatta o ürünleri kullanırken amacımız her ne kadar kanserde yan etkileri azaltmak olsa da o ürünlerin kanser türlerinin artışını da sebebiyet verdiği kanıtlanmış bir gerçektir. Saptanan bu doğru bilgilerin üzerine alternatif tıp dikkatini bitkisel kaynaklı ürünlere yöneltmiştir. Ancak ürünler ne kadar bitkisel kaynaklı olursa olsun kemoterapi ilaçları ile etkileşebileceği göz önünde tutulmamıştır ve bu durum tedavi esnasında hem hastaya hem de hekimlere zor anlar yaşatmıştır.
Meme Kanseri Sonrasında Yaşam Tarzı Nasıl Olmalıdır?
Meme kanserinde diğer tüm kanser hastalarının tedavi sonunda hedeflenen amacı kişinin eski yaşam düzenine ve kalitesine kavuşmasıdır. Kanser sonrası yaşam planlanırken hastanın fiziksel yaşamında sürdüreceği kalite en üst düzeyde tutulmalıdır. Meme kanseri olan hastaların büyük bir çoğunluğunda ameliyat sonrası omuz hareketlerinde kısıtlık ve lenflerde ödem görülebilmektedir. Bu evrede de erken teşhis gibi erken rehabilitasyon öne çıkmaktadır. Doğru programlanan egzersiz programları ile hastaların kısıtlık veya ödem gibi sorunlar yaşaması engellenmelidir. Eğer egzersiz programları ömür boyu takip altında tutulursa hastanın uzun süre sorun yaşaması engellenmemiş ve hastanın yaşam kalitesi sürdürülmüş olur.
Meme kadınların hatta erkeklerin cinsel yaşamlarında yer alan bir unsurdur. Meme kanseri tedavisi sonrası özellikle kadınlar cinsel hayatlarını etkileyecek bir tehditle karşılaştıklarını düşündükleri için psikolojik sıkıntılar yaşayabilirler. Hekimler tedavinin bütünlüğü açısından hastaları psikolojik yönden de desteklemelidirler.
Meme kanseri tedavisi son bulmuş olsa bile hastalar 3 yıl boyunca takiplerini sıkı tutmalıdırlar. Çünkü meme kanserinde yenilenme durumu genellikle ilk 3 yıl içerisinde ortaya çıkmaktadır.
Kontrole gelen hastalara yaşadığı şikayetler sorulmalı ve hasta her açıdan muayene edilmelidir. Bazı hastalar tedavi sonrası kendini iyi motive eder ve bir şikayet belirtmez. Böyle durumlarda bile erken teşhis ve korumaya yönelik hasta ayrıntılı bir şekilde muayene edilmelidir.
Yukarıda belirtildiği üzere hekim hastasını psikolojik yönden de desteklemelidir. Fakat hastalarda kendilerini güzel motive etmeli ve stresten kendilerini uzak tutmalıdırlar.
Meme Kanseri Hakkında Sık Sorulan Sorular ve Cevapları
Şekerli gıdalar veya aşırı şeker tüketmek meme kanseri oluşumuna sebebiyet verir mi?
Çok fazla şeker tüketmek meme kanserine sebep olur gibi birbilgi yoktur. Fakat meme kanserinin risk faktörlerinde beslenme bozuklukları olduğu da unutulmamalıdır.
Meme kanseri tedavisi süresince kalabalık ortamlardan kaçınmalı mıyız?
Kanser hastalarında bağışıklık sistemi kolay etkilenebilecek bir sistem olduğundan kendinize biraz daha korumacı davranmanız gerekebilir.
Kendi kendine meme muayenesi için uygun bir zaman dilimi var mıdır?
Kendi kendine meme muayenesi adet döngünüzün bitiminden 3-5 gün sonra yapılmalıdır.
Mamografi kaç yaşlarında çektirilmelidir?
Mamografi 40 yaş üstü her kadının yılda en az 1 kez yaptırması gereken bir teşhis yöntemidir. Eğer ailede meme kanseri öyküsü varsa 35 yaşından itibaren çektirmek erken teşhis olasılığını arttırır.
Meme kanseri bulaşıcı bir hastalık mıdır?
Meme kanseri bulaşıcı bir hastalık değildir. Fakat genetik yatkınlık meme kanserinde önemlidir. Eğer ailede özellikle birinci dereceden bir akrabada meme kanseri öyküsü varsa kişi risk grubundadır.
Meme kanserine yakalanmamak için ne yapılmalıdır?
Özellikle 30-35 yaşlarından önce doğum yapmak ve uzun bir emzirme sürücü kadını meme kanseri riskine karşı korur. Bunun yanı sıra beslenmeye dikkat etmek, aşırı alkol tütün ve doğum kontrol haplarının kullanımından kaçınmak da meme kanserine yakalanma riskini azaltmaktadır.