Doping

Hemşire Kimdir? Ne iş Yapar?

Serum takıp çıkarmak, iğne yapmak, tansiyon ölçmek.. Bu işler ıvır zıvır işler değildir.. Sanıldığının aksine iğneci ya da tansiyon bakıcı falanda değilizdir. Hele de doktorun yardımcısı hiç değiliz.

Hemşire profesyonel sağlık ekibinin en önemli ve kilit üyesidir, sağlık ekibinde dinamik bir güçtür.

Hemşireliğin öncüsü olarak kabul edilen ve hemşirelik bilimi için birçok alanda öncü olan Florence Nightingale (Lambalı Kadın ) 1860’da hemşireliği, “hastayı iyileştirmek için hasta çevresini düzenleme ve iyileştirme eylemi” diye tanımlamıştır.

Virginia Henderson ise, 1955’te hemşireliğin hâlâ en beğenilen, modern tanımını yapmıştır. Henderson hemşireyi, “bireyin sağlığına ve bağımsızlığına kavuşma sürecindeki dinamik güç” olarak görmüştür.

Henderson’a göre, “hemşirenin temel ve benzersiz görevi, sağlam ve hasta bireylere, sağlıklarını korumaları veya tedavileri sırasında veya huzur içinde ölmeri için, yardım eden güç olmaktır. Hemşire bu yardımı, birey yeterli kuvvet, istek ya da bilgiye sahip oluncaya ve bunları yardımsız yapabilecek duruma gelinceye kadar sürdürür ve bireyi en kısa zamanda bağımsızlığına kavuşturmayı amaçlar”. Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN) de Henderson’un bu tanımını benimsemiştir.

Hemşireliğin Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) tarafından yapılmış tanımı ise, en kapsamlı tanımdır. 1965’te yapılan tanım, hemşireliği kapsamlı bir şekilde tanımlar ve hemşireliğin bağımsız bir meslek olduğunu vurgular. ANA’nın hemşirelik tanımı;

“Hemşirelik yardım sunan bir meslek olup, bu hizmetleriyle insanların sağlık ve esenliğine katkıda bulunur. Hemşireliğin, hizmet alan bireyler için yaşamsal bir önemi vardır: Hemşirelik hizmetleri, hastanın kendisi, ailesi veya toplumun başka bir üyesi tarafından karşılanamayan hizmetlerdir.

Türk Hemşireler Derneği’nin (THD) 1981’de yaptığı hemşirelik tanımı da şöyledir: “Hemşirelik bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi ve değerlendirilmesinden; bu hizmetleri yerine getirecek bireylerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplinidir.

Hemşire Ne İş Yapar?

Hemşireliğin İşlevleri

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde hemşirelik eğitim ve uygulamalarında köklü gelişmeler kaydedilmektedir. Artık hemşirelik, geleneksel olarak algılandığı gibi, sadece hekimin planladığı tedaviyi uygulamak ve hekime yardım etmek, ona destek vermek değildir. Hemşireliğin temel amacı; sağlığın korunmasında ve hastalıkların tedavisinde topluma ve hastaya bilgi vermek ve onların bakımını sağlamaktır.

DSÖ’nün bir yayınında (1993), hemşirelerin işlevleri, dört ana başlık altında toplanmaktadır. Bu işlevler şunlardır:

  • Hemşirenin birinci işlevi, koruyucu, tedavi edici ya da rehabilite edici amaçlarla   bireye/hastaya,   aileye   ya   da   topluma   hemşirelik   bakım hizmetinin götürülmesi ve bu hizmetin yönetimidir.
  • Hemşirenin ikinci işlevi, hastalar ya da hizmet sunulanlar ile sağlık bakımı personelinin eğitilmesidir
  • Hemşirenin üçüncü işlevi, sağlık bakım ekibinin etkin bir üyesi olarak çalışmaktır.
  • Hemşirenin dördüncü işlevi, eleştirel düşünce ve araştırmalar yoluyla hemşirelik uygulamalarının geliştirilmesidir.

Hemşireliğin Değişen ve Değişmeyen Rolleri

Hemşireliğin değişmeyen tek yanı insanlığa yardım hizmeti oluşudur. Hemşirenin amacı sağlıklı/hasta bireyin gereksinimlerinin karşılanması ve en kısa zamanda bağımsız duruma gelmesini sağlamaktır. Hemşirelik uygulaması, sağlık bilimi ile bakım sanatını bilimsel bilginin hümanistik yönünü, klinik uygulamayı, iletişimi ve sosyal bilimleri içine alır. Hemşirelik kuramsal bilgi ve beceriyi içeren uygulamalı bir sağlık disiplinidir.

Toplumda hemşirelikle özdeşleşen “hasta bakıcı” rolü, aslında hemşirenin uygulayıcı rolü kapsamındaki bakım işlevlerinin bir bölümüdür.

Kuşkusuz günümüz hemşirelik hizmetlerinde de var olan bakım işlevleri, tümü ile bireyin gereksinimlerini saptama ve karşılamada onun adına ve onunla birlikte karar veren bu yöntemle yardım eden bağımsız bakım işlevleridir.

Hemşireliğin bakım işlevi onun geleneksel ve en eski rolünü oluşturur. Çağdaş uygulayıcı rolde de ağırlık bakım işlevlerindedir. Ancak bu rolde önemli olan fark, bakımla ilgili kararları hemşirenin vermesidir. Diğer bir deyişle hemşire uygulayıcı rolünde bağımsız olarak bakımla ilgili kararlar verebilir

Uygulayıcı, eğitici, araştırıcı ve yönetici rollerinin yanı sıra çağdaş rollerinde hemşire, diğer sağlık disiplinlerle bir karışım biçiminde işbirlikçi, yarı bağımlı, destekleyici ve bağımlı veya bağımsız olarak hemşirelik kararları vermekte ve işlevlerini yapmaktadır.

Profesyonel hemşirenin bugün var olan potansiyel gücü ölçüsünde sağlık bakım sistemine katılım payını yükseltebilmek için onun otonomi, otorite, güç, mesleki ve kişisel bütünlüğü sağlayacak haklarda iddialı olma nitelikleri taşıması ve ona profesyonel fırsatlar için izin verilmesi gerekir. Profesyonel hemşirenin hizmet verdiği alanda ve meslekte gelişen yeni bir rolü değişim ajanı rolüdür.

Rehberlik ve danışmanlık rollerini üstlenen hemşire, ayrıca yataklı kurumlardaki yoğun bakım, yeni doğan birimleri vb. gibi spesifik alanlarda ileri düzeyde bilgi ve davranış gerektiren uzmanlık rolüne de sahiptir.

Uygulayıcı diğer bir rol olarak klinisyen hemşirelikten söz edilebilir. Bu rolünde de hemşire bakım işlevleri ağırlıklı olmak üzere, bireyin gereksinimine uygun bütüncül ve terapötik bir yaklaşımla hastayla iletişim kurar.


Ünsal A.,Hemşireliğin Dört Temel Kavramı: İnsan, Çevre, Sağlık & hastalık, hemşirelik, Ahi Evran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi Cilt1, Sayı 1,2017, Sayfa 11-25

Aytaşı

Gökyüzüne bakmayı küçükken evimizin terasında sıcak yaz akşamlarında uyumaya çalışırken adet edinmiştim kendime. Bana göz kırpan yıldızlar, yanıp sönen uçak sinyalleri(tabi o yanıp sönen şeylerin uçak olduğunu büyüdüğümde öğrenmiştim) e pek tabi en heybetlimiz asılı dururdu öylece sonsuz bir tavanda. Bilmiyorum parıltısından mıdır benim alakamı çekmiş olması fakat ona bakarken dalıp giderdim en tatlı uykularıma. Sabah olup güneş tenime deyince oflayarak uyanırdım rüyalarımdan. Bu oflayışlar Ay'ımın gidişine mi yoksa çocuk rüyalarımın bölünüşüne miydi bilmezdim o zamanlar. Güneş ve Ay, Samanyolu'nda birbirini kovalarken ben 'büyümüş' yaz akşamlarıma ay taşırdım. Güneş yorulup düşünce tavandan biz başbaşa kalırdık. Bakar durur benzeşirdik birbirimize. Hep bir yanını gösteren bir yanını gizli tutan, yolunu kaybedenlere ışık olup bazende bulutların ardına saklanan. Ve böylelikle galaksinizde Aytaşı olmayı tercih etmiştim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu