Gebelik

Gebelikte Yorgunluk Ve Yapılması Gerekenler

Gebelikte yorgunluk çoğunlukla gebelik oluşumunu takiben ilk aylarda görülür. Özellikle ilk aylarda bu belirti şiddetli olabilir. Anne adayında uykuya eğilimin artması sürekli yorgun ve uykusuz olma genellikle 20. Gebelik haftasında sonra sona erer. Gebelikte yorgunluk, anne adayının bedeninde meydana gelen özellikle hormonal değişiklikler (progesteron düzeyinde artış) ile ilişkilidir. Bunun yansıra gebelikte yorgunluğun diğer nedenleri, bulantı-kusma, gebelik döneminde yaşanan stres, gebe kadının depresyonu, gebeliği istememe, bulunulan ortamın sıcaklığı, ani pozisyon değişikliği ve uzun süre ayakta kalmadır. Genellikle bu durumun progesteronun rahatlatıcı ve kas gevşetici etkisine bağlı olduğu. Gebelikte yorgunluğa neden olan faktörlerden biride kansızlıktır. Beslenme gebelikte yorgunlukla oldukça ilişkilidir.

gebelikte yorgunluk2

Gebelikte yorgunluk şikâyeti yaşayan gebeler öneriler; Anne adayı günde en az 7–8 saat uyuma, ağır ve yorucu aktivitelerden kaçınmalıdır (ağırlık taşıma, uzun süreli koşu, halı vb. yıkama), günlük yapacakları işler sırasında anne adayı mümkün olduğunca oturarak işlerini yapmalı ayakta kalmamaya özen göstermelidir. Eğer çalışan bir anne adayıysa, gün içinde mutlaka ayaklarını en az 3-4 kez kaldırarak istirahat etmesi, hafif yürüyüşler yapmaları önerilir. Gebelikte yorgunluk şikâyetleri yaşayan anne adayları mümkün olduğunda kalabalık ve sıcak ortamlarda bulunmamalı, temiz hava alabilecekleri ortamlarda bulunmalıdır. Dengeli ve yeterli beslenmeli, gün içinde sıvı alımına dikkat etmelidir. Gebelikte yorgunluk şikâyeti yaşayan kadın yatmadan önce rahat bir uyku için duş alabilir. Ancak duşun çok sıcak olmayan su ile ve oturarak yapılması önerilir. Bazen sıcak su nedeniyle kadınlarda ani bayılmalar ve buna bağlı travmalar görülebilir. Banyo yaparken mümkün olduğunca evde birinin olması ve banyo kapısının arkadan kilitli olmamasına dikkat edilmelidir. Gebelikteki yorgunluk kansızlığa bağlı ise, gebelikte önerilen demir hapları düzenli olarak alınmalı ve demir içeren gıdalar (et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, keçiboynuzu vb.) tüketilmelidir. Demir içeren gıdalar tüketilirken mümkün olduğu kadar süt ve süt ürünleriyle birlikte alınmamalıdır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu