Artrit vücudun kendi kendine ürettiği ve eklemlerde oluşan iltihablı bir rahatsızlıktır. Başka bir deyişle enfeksiyon, romatizma ya da travmadan ileri gelen iltihaplı eklem hastalığıdır. El ve ayak bilekleri ile diz eklemlerinin iltihaplanması sonucunda eklemde şişme ve sertlik meydana gelir. Artritin bazı türlerinde bu hastalık yıllarca sürebilir. Bazı türlerinde ise belirtiler tedavi sonrası ortadan kaybolur.
Artrit Türleri Nelerdir?
Bakteriyel, Romatizmal, Travmatik, Gut, eklem, kimyasal veya hormonal düzen bozukluğunun sebep olduğu artrit olmak üzere toplamda 6 tür artrit vardır.
Halk arasında “İltihaplı Romatizma” olarak bilinen çeşidin adı romatizmal artritdir. Romatizma insan vücudunda en çok eklem bölgelerini sever. Aynı zamanda en sık rastlanan sistemik bağ dokusu hastalığıdır. Romatizmal artrit, sıklıkla ömür boyu sürer ve kişinin ömür boyu ilaç kullanması gerekebilir. Tamamlayıcı tedavi olarak akupunktur kullanılabilir.
Bakteriyel artrit; stafilokok, gonokok, streptokok, gibi mikroorganizmaların eklem bölgelerinde meydana getirdiği bir enfeksiyondur. Tedavide genellikle antibiyotikler kullanılır. Bazı durumlarda hastalıklı eklemin çevresinde bulunan zarlar enfeksiyon sebebi ile zarar görebilir. Bunun sonucu olarak da eklemin hareketsiz kalması mümkündür. Enfeksiyon çok ciddiyse cerrahi bir tedavi gerekebilir.
Gut artirit; vücuttaki ürik asidin dışarıya atılmasında bir problem varsa veya fazla üretiliyorsa vücutta birikmesiyle kandaki ürik asit miktarı artar. Eklemlerde biriken fazla ürik asit iltihaplanmaya sebep olur. Gut artritin meydana gelme nedeni budur. Gut artritin kesin tedavisi yoktur. Gutun oluşmasına etki eden hastalıkların başında şişmanlık, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi hastalıklar gelmektedir.
Travmatik artrit; eklemlere alınan bir darbe sonucunda da eklemler zarar görür. Eklemlerde ağrı, şişme ve eklem fonksiyonunun kaybedilmesiyle kendini belli edebilir.
Eklem artriti, eklemlerimizde bir nedenden dolayı aşınma ve yıpranma kireçlenmeye sebep olur. Bu rahatsızlığa Eklem Artriti adı verilmektedir. Kesin tedavisi olmamakla beraber ağrılar en aza indirilmeye çalışılır. Ağrı kesicilerin yanı sıra fizik tedavi de etkilidir. Vücudun ağırlığını taşıyan diz, kalça ve bileklerde oluşan kireçlenmelerin önlenmesinde hastanın kilo vermesi zorunludur.
