Ankara’daki Sorunlu Şehir Hastanesi
Özel ve Kamu işbirliği ile yapılan, kamuda görünse de özel sektör tarafından işletilen hastaneden herkes şikayetçi. Hastalar, hasta yakınları, doktorlar ve hemşireler hastaneden memnun değil
Ankara Bilken’teki 3704 yatak kapasiteli Şehir Hastanesi, açılırken büyük yankı uyandırmıştı. Şimdi ise devlet desteği olmazsa iflas edecek bir duruma geldi.
60 kişinin işine son verildi. Onların yerine İŞKUR’un desteğiyle, maaşlarını devletin ödeyeceği sağlık personeli gönderileceği söylendi. Hastanenin temizlik hizmetleri için çalışanların da yakınca çıkarılacağı söyleniyor. Hastanenin çalışanları da gidişattan dolayı mutsuz.
CHP Milletvekili Dr. Servet Ünsal da bu durum hakkında konuştu.
“Beş dalda, hasta gelmese bile devletin şehir hastanesini işletenlere desteği var. Ankara Şehir Hastanesi’ne 232 milyon Türk Lirası, yıllık kira ödüyor. Bu kira 25 yıl devam edecek. Özel hastanelerin, tıp merkezlerinin de neredeyse yarısı kapandı. Sağlığın, sağlığı bozulmuş durumda.”
Ankara’daki Hastane Sorunu
Numune Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Yıldırım Beyazıt Çocuk Hastanesi, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın ve Doğum Hastanesi, Atatürk Hastanesi kapatıldı. Bu hastanelerin personelleri şehir hastanelerine nakledildi.
Özel-Kamu işbirliğiyle açılan Şehir Hastanesi için tıbbi malzemelerin sıfır olacağı söylenmişti. Fakat kapatılan hastanelerdeki tıbbi malzemeler, Şeir Hastanesi’ne taşındı.
Hastaneye günlük yaklaşık otuz bin kişi giriş-çıkış yapıyor. Hastaneye giriş yapması beklenen yedi bin beş yüz araç var. Hastanenin otoparkı yedi bin ye yüz seksen araç alacak şekilde hazırlanmış. Bu trafik yoğunluğu düşünüldüğünde yolların on üç şerit olması gerekiyor. Fakat dört şeritli bir yol var.
Bir milyon üç yüz bin metrekarelik alanda, gün içinde yirmi veya otuz bin adım atılabilir durumda. Doktorların otoparktan kendi odalarına gitmek için yirmi beş dakikayı yürüyerek geçirmesi gerekiyor.
Hastanenin merdivenleri olmadığı için asansörlerin önündeki kuyruk dolup taşıyor. En kötüsü de mimari hatalar sebebiyle yoğun bakım ve ameliyathaneler gibi girilmemesi gereken yerlere, çok kolay girilebiliyor.
Acil bölümünden ameliyathanelere geçmek oldukça zor oluyor. Aramak için de bir hayli zaman kaybetmek gerekiyor. Muayene, tahlil ve testler çok uzun sürüyor. Bunların yanında, hastalardan alınacak katkı paylarının byük ölçüde artacağı söyleniyor.
Hastanede tüm anlaşmalar metrekare ile yapılmasına rağmen, hastanede ‘ölü alan’ da denen kullanılmayan çok fazla yer var.
Hastaların İsyanı
Hastaneye ulaşmak zor olduğu ve hastanenin içinde kaybolma tehlikesi yaşandığı için hastalar başka hastanelere gidiyor. İbn-i Sina ve Gazi Hacettepe hastanelerinde yaklaşık %40 oranında hasta artışı oldu. Kapatılan hastanelerin arazilerini, ihale alan firmalara verecekleri söyleniyor.
Kaynak: SOZCU